Aziz Nicolaus Kilisesi Söke’ye 15 km uzaklıkta Güllübahçe Mahallesi’nde yer almaktadır. Antik dönemden günümüze kadar yerleşim gören bölge Priene, Kelebeş, Gelebeç, ve Güllübahçe ismiyle anılmıştır.
1821 yılında şuan ki bulunduğu yerde olan eski kilisenin üzerine inşa edilen Aziz Nicolaus Kilisesi doğu batı doğrultusunda dikdörtgen plana sahiptir. Kilise alçı kabartmalar ve duvar resimleriyle süslenmiştir. Kilisenin güneyinde kemiklik bölümü yer almaktadır. İki bölümden oluşan kemiklik bölümünde üst kısımda kutsal eşyaların sergilenmesi için nişler yer almaktadır. Alt kısımda ise mezarlardan alınan insan kemikleri bulunmaktadır.
Aziz Nikolas Kilisesinin yeri; Aydın ili sınırları içerisinde yer alan Söke ilçesinin Güllübahçe Mahallesinde olup İzmir istikametinden gelirken Priene antik kentine gelmeden hemen önce sağ tarafta yer almaktadır.
Kilise, Güllübahçe’nin eski Rum yerleşkesi olan ve o tarihteki adıyla Gelebeç olarak adlandırılan bölgede yer almakta olup, 1821 yılında burada bulunan bir başka kilisenin üzerine, Hıristiyan aleminin önemli azizlerinden Aziz Nikolas ( Noel Baba ) adına yine burada yaşamış olan Gelebeçli Rumlar tarafından yaptırılmıştır. Kilise yapısı, dıştan dışa 25,90 mt x 12,85 mt ölçülerinde olup, dikdörtgen bir plana sahiptir. Kilisenin 2 tane apsisi(İslam mimarisindeki mihrapın karşılığı olan kilisenin en kutsal alanı kabul edilen genellikle yarım daire planlı kısım) ve 2 tane nefi (kemer yapı) bulunmaktadır. Önünde narteksi (kilisenin girişteki kapalı ön mekanı) ve narteks üzerinde bir çan kulesi bulunmaktadır.
İki kademeli (teraslı) bir bahçe içinde yer alan yapı halen dışarıdan bakıldığında yapısal olarak kısmen iyi durumda gibi gözükmektedir. Genel olarak yapı; kilise, çan kulesi ve kemiklik (osteofilak) bölümlerinden oluşmaktadır. Yüzeyleri çokta düzgün olmayan yerel taşlardan yapılan bina daha çok kaba taşlarla inşa edilmiştir. Bir kısım mermer malzemenin Priene’den getirildiği anlaşılmaktadır. Kapı, pencere ve bina köşelerinde daha düzgün mermer parçaların kullanılmıştır. Çan kulesi, kemiklik ve bahçe duvarlarında da aynı malzeme kullanılmıştır. Çan kulesinin üstündeki ikinci bölüm ise tamamen mermerden inşa edilmiştir.
Mübadele sonrasında bir süre cami olarak kullanın yapı daha sonra bölge halkının binayı kullanmayı bırakması ile atıl kalmış ve maalesef defineci ve kaçak kazıcıların yaptıkları tahripler sonucu tahrip olmuş gibi gözükmektedir. Ayrıca burayı ziyaret eden kişilerin duvarlara yazmış oldukları yazıda ileriye dönük olarak bu yapıda yapılabilecek bir restorasyon çalışmasını da aslına uygun olmaktan uzaklaştırabilecek gibi de durmaktadır.
KEMİKLİK (Osteofilak); Kilisenin güneyinde bahçe duvarına bitişik ve duvardan dışa çıkıntı yapar şekilde kilise ile aynı inşaat malzemesine sahip bir yapıdır. Burası Hıristiyan inanışına göre kemiklerin toplandığı bölümdür. Rumlar zamanında kilise bahçesindeki mezar yerlerinin dolması durumunda, yeni defnedilecek cenazelere yer açmak için, eskiden gömülen kişilere ait kemikler çıkarılarak bu yapı içinde toplanıyordu.