Teknokent Konteyner Kent Olmamalı!

Aydın Ticaret Odası Meclis başkan yardımcısı, Sanayi Odası üyesi Fatih Makinanın sahibi Aydın’ın duayen sanayicilerinden Fatih Namık Talay ile sanayici geçmişini, Aydın sanayisini ve geleceğe matuf beklentilerin konuştuk.

0 46

Aydın Ticaret Odası Meclis başkan yardımcısı, Sanayi Odası üyesi Fatih Makinanın sahibi Aydın’ın duayen sanayicilerinden Fatih Namık Talay ile sanayici geçmişini, Aydın sanayisini ve geleceğe matuf beklentilerin konuştuk.

Fatih Namık Talay; 1956 Nazilli doğumluyum. Nazilli endüstri Meslek Lisesi elektrik bölümü mezunuyum. Kamuda çalışmam sonrasında ondan sonra kesici alet işi ata mesleğiydi. Kasap, konfeksiyon, terzi malzemeleri satışı, tamiratı ve bileme ile ilgili mekanımız vardı. O mekanın başına geçtim. Bunu yaparken, kasaplar içinde bakıyorum herkes yaz günü 3 kilo beş kilo kıyma atıyor. Tabi kıyma hava sıcaklığı artı 10 dereceyi geçerse bakteri üretiyor. Ne yapabilirim diye düşündüm. Elimizdeki mevcut makinaları uyarlayıp bir tane soğutmalı kıyma makinası yaptım. Yıl 1992-1993. O makinayı ertesi günü sattım. Bir sipariş aldım. Tekrar bir makine yaptım. Bu şekilde 4-5 makine yaptım. Baktım epey rağbet var, Türkiye’de yapan yok kendimi sanayinin içinde buldum. Yaptığım makine ile ilgili bir danışman ile görüştüm. Bu sonuçta buzdolabı bunun patenti olmaz dedi.

DÖKÜM MAKİNADAN KROM MAKİNAYA GEÇTİK

O zamanlar Türkiye’nin kıyma makinası yapan firmaları bizim yanımıza geldiler, ziyaret ve takdir ettiler. Yaptığımız bu makinalar dökümdü. Döküm makinalar soğutma esnasında küf yapmaya başladı. Bazı makinalar kalaylıydı. İster istemez pas yapıyordu. Ne yapalım. Krom yapalım dedik. Buralarda krom döküm yapan yok. O zamanlar şimdiki gibi teknoloji böyle ileri değil. Sadece faks var. Faks ile İstanbul sanayi odasına sordum. Oradan dökümcüleri buldum. Gittim İstanbul’da döküm firmalarını gezdim. Ve uygun bir firma ile anlaşıp onlara krom döküm döktürdüm. Krom döktürdük ama işleyemedik çünkü işleme teknolojisi apayrı. Krom uçlar aldık onlarla işledik. Velhasıl düzgün bir ürün çıktı ortaya. Bu konuda 1963 yılında yayınlanan TSE’nin düzeltilmesi için yazı yazdım. Kendi imkanlarım ile TSE’yi revize ettirdim.  Jandarma Genel Komutanlığına yazdım ve sunum yaptım. Hepsi şartnamelerine krom nikel olarak yazdılar. Düzgün bir ürün yaptık, halkın sağlığı ile oynatmadık, sektörde olan arkadaşlarımızın da gözünü açtık, onlarda kaliteyi yükseltmek ve kroma dönmek zorunda kaldılar.  Gücü olan dizaynı daha düzgün ürünler çıkarmaya başladı. Bu şekilde sanayi ortamına girmiş olduk.

SANAYİYE DESTEK UFKU AÇAR

1998’den bu yana sanayinin içerisindeyim. Ege bölgesinin tamına ürünlerimiz gönderiyoruz. Türkiye’nin birçok iline gönderiyoruz. Kıyma makinası bir ihtisas işi. Yaptığınız işteki işin doğrusunu yanlışını sektördekiler bilir. Şu anda Türkiye’de yaptığımız kıyma makinesi iyinin iyisi. Eksiklerimiz var mı var! Geliştirmek için uğraş veriyoruz. Bizde AR-GE çalışması yapıyoruz. Daha iyi ürünler üretmek için. Biz kapıyı kapattık kendi içimizde alış veriş ediyoruz. Bunun mücadelesini çok verdim. Kosgeb’den destek alayım dedim uygun şartlarda alamdık. Bizim ürünleri kopyaladılar ona da bir şey demedik.  Yüz elli iki yüz sayfalık proje yaptım. Bunun yüz elli lira harcını yatırmadınız diye benim projem kalacak. Aradan iki sene geçti. İki sene sonra İstanbul’dan bir firma benim yapmış olduğum bir ürünün versiyonunu çıkardı.

Yani ne oldu. Bizim fikrimizi çalmış oldu. Makine başlı başına iş. Bunların üzerinde benim değişik çalışmalarım vardı. Kosgeb desteğini alamadıktan sonra benim ufkum daraldı.

TEKNOKENT KONTEYNER KENT OLDU!

Şu gördüğün bıçaklar senede 12 adet kullanılır. Türkiye’de bilinen 80 bin kasap var. Biline 20 bin otel var. Yani bunların her biri en az senede 12 bıçak kullanır. Bunlar çalışma esnasında aşınır. Yüz yüz elli gram gelir ve yarısı aşınır. Bunların aşınamaması için çalışmalarım vardı. Bir ara üniversitede hocalarla görüştük. Teknokentin kurulmasına ben vesile oldum Benim fikrimdir. Ama teknokent konteyner kent oldu. Aydın’da çok sanayici var. Çoğu Denizli’den, İzmir’den faydalanıyor. Benim ufkumdaki teknokentte hem teorik  hem pratik her şey olması lazım. Her türlü tezgah olacak. İcabında projemi orada çizdireceğim. Projeyi orada uygulatıp bir gözümle görmek isteyeceğim. Her şey bilgisayarda çizdiğin gibi olmaz. Teknokent kurulduğundan bu yana biz bunu göremedik. Yıllardan beri her gelen rektör tamam sanayici ile iç içeyiz. Yıllardan bu yana bir hoca gelip de ne derdiniz var demedi. Bu güne kadar hep kendi imkanların yaptım ne yaptıysam.

SANAYİNİN İLERLEMESİ İÇİN EĞİTİM ŞART!

Sanayinin ilerlemesi için öncelikle eğitim şart. Şöyle ki; Manisa’ya gittim. Organize sanayi bölgesindeki meslek lisesi var. Burayı OSB yaptırıp Milli Eğitime devretmiş. Fakat yeterli öğrenci bulunamamış. Sonrasında bu okulu bir mütevelli heyeti kurarak OSB tekrar geri almış. Okulun kadrosunu da başına getirdikleri müdüre bırakmışlar ve öğrenci kaydına başlamışlar. İş garantili kayıt bunlar. Okulun atölyelerine kadar yapmışlar ve kendi sanayicilerine hangi meslek grubunda eleman ihtiyaç olduğunu sorup öğrencileri buna göre yönlendirmişler. İlk yıl becerilerine göre yönlendirme yapmışlar. Bundan sonra öğrencilerin ilgisi artmış ve ilk yıl mezunlarını verince Manisa sanayisindeki açık kapanmaya başlamış ve arkası da devem ediyor. Firmalar okulun eksiklerini tamamlamışlar. Okul sadece okuldan ibaret değil. 25 bin metrekarelik bir alana okul, yemekhane, yatakhanesi, sosyal tesislerini yapıp yatılı hale gelmiş. Şu anda bin öğrenci var ve her yıl 250-300 arası mezun veriyor hepsi iş garantili. Biz burada yapalım dedik. Projem vardı. Geçti fakat yapamadık. Şu anda eleman sıkıntısı var. Burada yetişen çocuklar daha kurumsal yerlere atlamaya çalışıyor. Sanayide öncelik eğitimli elemen ihtiyaç. Dedikleri gibi ara elemen değil ana elemen lazım. Çıraklık eğitim elemen ihtiyacını tam olarak karşılayamıyor diye düşünüyorum.

Akıllı politikalar ile Türkiye’nin sanayi ihracatı milyara dolarlar artar. Teknolojinin gelişimini görmüş bir olarak şunu diyebilirim ki Aydın ve Türk sanayisinin her konuda destek görmesi gerekir ki  doğu bloku dağılıp biz makinaları oradan getirip kaydettiğimiz ilerlemenin daha fazlasını yapalım. Ve yapılır da.

Bitti…

Yorum Yapın