Bosnalı; Zeytinyağı Piyasası Aç Kapa Yapılacak Bir Piyasa Değildir!
Aydın’ın önemli tarımsal ürünlerinden olan destelemesinden, ihracat yasağına, üretiminden pazarlanmasına zeytin ve özellikle zeytinyağını, sektörün önemli isimlerinden Aydın Ticaret Borsası (ATB) eski yönetim kurulu başkanı, Aydın Büyükşehir ve Efeler Belediyesi meclis üyesi Adnan Bosnalı ile konuştuk.
Aydın’ın önemli tarımsal ürünlerinden olan destelemesinden, ihracat yasağına, üretiminden pazarlanmasına zeytin ve özellikle zeytinyağını, sektörün önemli isimlerinden Aydın Ticaret Borsası (ATB) eski yönetim kurulu başkanı, Aydın Büyükşehir ve Efeler Belediyesi meclis üyesi Adnan Bosnalı ile konuştuk.
ZEYTİNYAĞI İHRACATI NEDEN YASAKLANDI NEDEN KALDIRILDI
Adnan Bosnalı; Şöyle başlayalım. Dört- beş aya önce dökme zeytinyağına ihracat yasağı getirildi. Bu neden yapıldı, neden gerek duyuldu gerçekten anlamdım. Çünkü ihracat yasağını madem getirdin, şimdi niye kaldırdın? Hani Eylül sonuna kadar açılmayacaktı? Bu tamamen piyasayı allak bullak etmek için bundan daha başka ne yapılır bilemiyorum.
Ucuz marketlerin raflarında ucuz yağa satılsın diye yapılmış bir karar diye değerlendiriyorum. Bugün müstahsil 25-30 TL arasında mazot ile ağaçların bakımını yapıyor. Böyle kararlar ile zeytinyağının önünü kesersen bu iş olmaz. Bir anlık telaş ile karar alınmaz. Dünyada sıvı yağ bitiyor, bizde de sıkıntı yaşanır diye herhalde yasak geldi. Bizim ürettiğimiz zeytinyağının tamamı ülke içinde tüketilmiyor ki. İhracat ile bu sektörü yaşatıp, geliştirip ve tabi destekleyip geliştirebiliriz.
ZEYTİNYAĞI İHRACAT YASAĞINI BİRİ İZAH ETMELİ
Bu yasağın sebebini halen anlamış değilim. Bu yasağı getiren bakan da şu anda görevde değil. Bu yasağa bir açıklama da getiremedi. Bunun bir açıklaması yok. Gerçekten niye bu yasak kararı alındı bir açıklasınlar. Şimdi neden açtın. Sıva yağ noksanlığı var diye oldu diyelim şimdi niye açtın? Ne oldu? Raflarda yok mu satıldı sıvı yağ? Hayır! Bu karar zeytinyağı piyasasının bunu çok net söylüyorum çökmesine yol açtı.
Böyle karaları alırken çok ciddi olarak düşünmek, sektör temsilcileri bir dinlemek, eldeki verilere dikkatle bakmak gerekir. Müstahsil bunun cevabını mutlaka verir. Aç kapa, aç kapa yapılacak bir sektör değil zeytinyağı piyasası. Bunun müstahsil ayağını yanına, ihracatçı ayağı var. O pazarlar kolay oluşturulmuyor. Yıllarını vermiş, satış yapmış, satış sözleşmesi yapmış, bu sözleşmesini yerine getiremeyenler oldu. Onlar ne olacak?
ZEYTİNYAĞI RAFLARINA HÜCUM MU OLDU?
Zeytinyağı ithalatçısı çok fazla değil. Bu firmalara satış sözleşmesini yerine getireceksiniz. Kişilerin yaptığı bu bağlantıların sen de arkasında duracaksın. Bu işin Pazar, döviz kaybı olduğu kadar kırgınlıklara da yol açtığını hatta bazı firmalarımızın taahhütlerini bu yasak nedeniyle yerine getirmediğinden mahkemeye verildiğini biliyorum. Özel izinler ile bazı taahhütlerin yerine getirilmesi mümkün oldu. Zeytinyağı Pazar bulur mu bulur. Ancak bunun acısını çektiriler bize! Bak bir de bizden zeytinyağı isteyene en azından belli bir ödeme alalım deniliyor, adamlar da güven sorunu oluşunca o işe yanaşmıyor. Yasaklamalar olur. Gerekli görürsün yaparsın. Ama zeytinyağını anlayamıyorum. Çünkü zeytinyağı zaten Türkiye’de tüketimi belli bölgelerde yapılıyor. Raflarda diğer sıvı yağlar bitti de zeytinyağına hücum mu oldu? Bu şu ana kadar fiyatı baskıladı. Şimdi ihracat açıldı. Herkesin beklentisi fiyatın artması. Artacak ,mı? Evet artacak. Avro bazında fiyatı belli çünkü
ZEYTİNYAĞINDA DÜNYA DA BİR SIKINTI VAR!
Zeytinyağında dünyada bir sıkıntı var. Kuraklık bizi, İspanya’yı, İtalya’yı, Yunanistan’ı da vurdu. Herkesi vurdu. İklim değişikliği, kuraklık zeytinyağında arzı düşürdü. Burada dünyadaki sıvı yağ eksikliğinin de etkisi oluyor fiyat artışına. Sonuçta yasaklama ile terbiye edemezsin. Olan müstahsile oluyor. Burada zeytin ağaçları kesildi yüz yıllık. Yerine incir ağacı dikiliyor. O da kutsal ağacımız ama neden kesiliyor, neden buna izin veriliyor zeytin koruma kanunumuz varken. Gözümüzün önünde zeytinlikler söküldü, her taraf zeytin odunu doldu Aydın’da. Zeytinyağı para etti. Herkes pişman oldu. Korumak lazım zeytin ağaçlarını.
GEÇEN YIL ZEYTİN TANEYE DÖNERKEN KURAK GİTTİ
Geçen yıl çiçek dönemi çok iyiydi. Taneye dönerken çok kurak gitti havalar. Bundan çok fazla döküntü oldu. Evet yüzde 50 mahsul beklerken hem döküntüden hem de randıman kaybından zeytinyağımız çok az çıktı. Tabi sancısını herkes çekti bunun. Bu yıl geçen yıla göre çok çok iyi. Yine ağaç sayımızda doluluk oranı yine aynı olacak yine yüzde elli olacak ama ağaç başındaki zeytin tanemiz hem iri hem kilo basacak. Şöyle söyleyeyim; geçen sene 5-6 kilo ağaç başı verimi şimdi 15-20 kiloya çıkacak gibi duruyoruz. Randımanda şu ana kadar güzel gidiyor. Tabi zeytinin düşmanı çok fakat şu ana kadar zeytin de işler iyi gidiyor diyebilirim.
BU YIL UZUN ZAMANDIR YAŞAMADIĞIMIZ REKOLTEYİ YAKALAYABİLİRİZ
Bir önceki yıl ihracatta işler randıman ve asitten dolayı çok iyi gitmedi. Bu içinde bulunduğumuz sezonda zeytinyağı olmadı dediğimiz sezonda randımanlar iyi geldi. Çok çok iyi değil. Kötünün iyisiydi. Bu yıl tonajda on on iki yıldır görmediğimiz rekolteyi göreceğiz eğer başına bir şey gelmezse zeytinlerin. Dünyada söz sahibi net olarak olacağız. Çünkü zeytinyağında söz sahibi ülkeler özellikle İspanya kuraklık yaşıyor. Komşumuzun gözyaşı bizim mutluluğumuz olmasın da Kasım ayında başlayacak sezonda ciddi sıkıntı var oralarda.
ZEYTİNYAĞININ İÇERİDE TÜKETİMİNİ ARTIRMAMIZ GEREKİYOR!
Salgın ve kuraklık bize gıdanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Elimizdeki ürün sadece Akdeniz çanağında yetişen bir ürün ve yok sayılamaz. Zeytinyağı sektörünün daha iyi olabilmesi için iç tüketimi artırmak zorundayız. Bu konuda sarf edilen bütün çabalar boşa çıktı. Neden boşa çıktı. Bu maddi güç, alım gücü ile alakalı. Zeytinyağı adı altında başka yağları kullanıyorlar. Onları zeytinyağı diye biliyorlar. Bizim büyük bir ayıbımız. Gerçek olarak bugün imal edilen ve üreticinin eline geçen para çok para değil. Tüketici için de sıkıntılı durumlar var. Tüketici de ucuz bulup zeytinyağı diye aldığı, yöneldiği zaman en büyük darbe burada oluyor. Karışım yağ yanı Tağşiş ile çok sıkı mücadele etmek gerekiyor.
İç tüketimi kesinlikle artırmamız gerekiyor. Zeytinyağında olması gereken karakteristik özelliklerin bütün Türkiye’de bilinir olması için tanıtıma devam edilmesi gerekiyor ki Aydın Ticaret Borsası devam ediyor ve diğer borsaları da bunları tavsiye etmeliyiz. Kendi malımızı kendimiz tükettiğimiz zaman ihracattan daha fazla para kazanırız. Bu piyasanın alıcıları belli. Bizde mahsul az olduğu zaman zaten bunlar zeytinyağı tüketmiyor, zeytinyağı da bol nasıl olsa satacaklar deyip fiyat belirliyor. Fiyatları aşağıya çekiyor. Bu defa da sen tıkanıyorsun. Artı, fiyatı kendisinde de fiyatı aşağıya çekiyor ama aradaki farkı hemen devlet destekliyor. Zeytinyağında AB ülkelerinde destekleme 1,2 avrolar civarında. Bizde 80 kuruş. Bu desteklemeler ile aynı sahada top oynamaya çalışıyoruz. Tabi onlar 5-0 önde başlıyorlar. Bu destekleme ile fiyatı aşağıya vuruyorlar biz de burada zeytinyağı para etmiyor diye ne yapıyoruz, ağaç kesmeye gidiyoruz. Yapmayalım bunu.
Devlet zeytinyağından gelen para bizim için çok büyük rakam değil diye düşünüyor. Ben rakamı konuşmuyorum Zeytinyağından geçinen insan sayısını konuşuyorum. Bu dünyada her yerde yetişmeyen bir ürün. Çok daha iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bu destekleme konusunun girmek için uğraştığımız AB standartlarına yükseltmek durumundayız.
Biz kendi işimizi kendimiz görelim. İç tüketimi artıralım. Bizdeki zeytinyağı tüketimi 1 buçuk litre. Hadi 2 litre olsun. Aydın’da 20 kilo. Bunu Türkiye’de 5-6 kilo yapalım zeytinyağında rüzgar nasıl olur herkes görür. Bunlar bana satmak zorunda olmaz. Göğsümüzü gere gere ihracatımızı yaparız.
Zeytinyağının hem hakikisini ortaya koyacağız hem de içeride tüketimi artıracağız. Bu sistemi çalıştırdığında yol kenarında, Anadolu’da 50 liraya, 60 liraya rahat rahat satar ve iyi paradır da. Ancak 25 liraya zeytinyağı görüyorsak buda yanlış işte. Bunu devlet düzeltecek. İşini doğru yapan insan nasıl çalışacak. Tarım Bakanlığı bunula ilgili liste yayınlıyor ve para cezası kesiliyor. Ticaretten men et, hapis cezası bile düşünülmeli. Sağlık ile oynanmamalı. Yeni nesiller sağlıklı gıda ile büyümeli. Mutfakta ne ucuz bulduysan onu yiyeceğiz hayır buna katılmıyorum.